Magnus Carlsen - Kasparov

18 yasindaki Magnus Carlsen'dan sok haberler geldi. Kaan adinda bir arkadas soyleyince benim de dikkatimi cekti bu konu. Bir seyler yazasim geldi benim de. Bu bebe daha 13 yasindayken GM olmustu. Hayir genel menajer degil Sinan Engin gibi. Grandmaster olmustu. Satrancta alabileceginiz en yuksek unvandir bu. Bir kral, kralice, duk veya sir gibi bir unvandir yani. Soylu oluverirsin bir anda. Bu bebe bir satranc dehasi. Kasparov ile guclerini birlestirmis ve bunun sonucunda inanilmaz bir sampiyonun dogmasina sahit olabiliriz. Spoiler veriyim dedim 2009'dan. Kasparov'un hocaligini bilmem ama oyunculugunu da tartismam. Magnus bu derslerin cok pahali oldugunu ama miktarini soyleyemecegini de ozellikle belirtmis.

September

Aylardan Eylul
Sene 2009

Her ay 30 post yazmayi dusunuyorum. Boylece takip edenler de her girdiklerinde yeni okuyacak bir seyler bulurlar kendilerine. Yavas yavas artis var konu, kalite ve sayilarda zaten.

La Liga

Premier ligin temposu ve fizik mucadelesi bambaska. Goze cok hos geliyor ama bir seyler eksik nedense hep benim acimdan. En siradan oyuncu bile pesinde pitbull var gibi kosturmasi guzel bir goruntu. Premier Lig ozeti izledigimde cumartesi gunduzleri...O bambaska bir duygu. Televizyon karsisinda ayaklarimi uzattigimda cok rahat geliyor. Ders yok, dert yok. Bir suru derbisi ve basa oynayan bir suru takimi var bu ligin. Arsenal, Liverpool, Manchester United, Chelsea, Manchester City(onlar bu sene girdiler bu buyuklerin arasina) ve Manchester United gibi takimlara sahip bir ligden bahsediyoruz. Serie A ise biraz yalanlarda. Juventus'un geri donusu heyecan katti ve Inter bence cok cok iyi bir kadro kurdu. Gecen seneden daha da iyi olacaklarina eminim. Italyan futbolu,Ingiliz futbolu ve hatta Turkiye Superlig futbolu bile izlenir bence. Futbolsuz vakit gecirince hayatta bir seyler eksik bize ne de olsa.

Ancak, bunlar yine de La Liga'yi koltugundan edemedi benim gozumde. Cocuklugumdan beri Barcelona'yi tutmusumdur(yok 2009 sezonunda tutmaya baslamadim). Gidip o donem tahminen daha alt bir ligde olan Getafe'yi tutmuyorum yalan soylemicem ama Barcelona'nin hep bir cekici yani vardir sanki. Puyol , PES'de kazma bir adamken secerdim bunlari. Karsimda Claudio Lopez'li Lazio olurdu genelde. Ulan ben bile yaslandim. Her neyse o Puyol geldi simdi herif oyun hatasi(bug,god mode) gibi oynuyor PES'de. Barcelona'nin 11'inde kalecisi disinda zayif halkasi yok bu sene. O da bizim Volkan gibi salak hatalar yapiyor. Yetenekli diyebilecegim bir adam. Aslinda Barcelona'da siritiyor daha cok desek yeridir. Barcelona'nin sorunu kenardan Bojan ve 1-2 tane de figuran sokuyor oyuna. Baska da numarasi yok kenarda. Sakatlik can sikar. Allah korusun.

Gelelim ezeli rakipleri Real Madrid'e. Madrid basarisiz oldugunda da, basarili oldugunda da gerekli gereksiz herkesi doldurur takimina. Bu hep boyle miydi? Hayir. Florentiono Perez donemlerine mahsus bir durum bu. Bu sene herkes Real Madrid'li olur anasini satiyim. Neyse Barcelona kanadinda fazlalik olusmutu, iyi olur. Madrid ekibi hatiri sayilir yenilikler yapti. Ancak ben Huntelaar,Robben ve Sneijder'in gitmesini anlamiyorum. "Sure bulamazlar" belki mantikli bir aciklama ama ozellikle Robben oynar bu takimda be arkadas. Hata yaptilar yani o kadar soyliyim. Buyuk kuluplerin ve ozellikle boyle ekmek alir gibi futbolcu alan kuluplerin sorunlarindan biridir bu. Bekleneneni veremedi diycem oyle bir durum da yok. Cassano veya Owen gibi de degildi. Adam cikti oynadi topunu, yazik oldu. Meyvesini baskalari yer artik. Neyse uzun lafin kisasi bunlardan biri tutulmaliydi ve de daha onemlisi defans gucsuz kaldi. Bu uzun maratonda bu transferlerin yeterli olup olmayacagini zaman gosterir. La Liga'da ilk iki sira belli buyuk surpriz olmazsa. Benim favorim son sampiyondur duygusal bagimdan da dolayi. Erkekseniz ve sevismeye yakin bir duygu yasamak istiyorsaniz(yakin dedim abartmayin hemen) bu seneki El Classico'lari izlemeniz sart.

Galatasaray-Kasimpasa

Bilet fiyatlari ile baslayan kargasa Ali Gunes'in kurtarisi ile devam etti. Nonda ise Genc Semih gibi oynayinca Galatasaray liderligini korudu.

Adnan Polat'i da belirtmemek olmaz. Taraftarlarin arasinda maci izleyip golden sonra cosmasi bir Fenerbahce'li olarak benim de cok hosuma gitti acikcasi.

Megadeth

Sevdigim muzisyenleri elimden geldigince burada sizlerle paylasmaya calisicam. Belki ortak zevklerimiz cikar okuyucularimla. 5-10 tane okuyan var zaten sanirim. Megadeth bu gruplardan bir tanesi. Ilk 9.sinifin yazinda Amerika'da iken Tolga adinda bir abi dinletmisti bana. Adindan tam emin degilim ama baya karizmatik biyiklari vardi bir donem. Dinledigim yeri belirtmeden gecemiycem. North Alabama'da metal muzikle tanistim bu Tolga(?) Abi sayesinde. Konuyu daha da uzatmadan Megadeth'e gecelim.

Grup cok uzun yillar once sari sacli abimiz Dave Mustaine tarafindan kuruldu. Kendisi Metallica'dan atilmisti. Farkli efsaneler var bunla ilgili. Yok uyusturucuymus, yok James Hetfield ve Lars kendisini acayip kiskaniyormus da gruptan atmislar vs.
Ilk bu muzik calmaya baslayinca bu ne lan bas agrisi disinda bir sey vermiyor, sozlerden bir halt anlamiyorum diyordum. Zamanla aslinda sozleri ne kadar sevdigimi anladim. Bateri ataklari ve o cilgin Marty Friedman sololari zamanla kulagima guzel gelmeye baslamisti.Tabiki Dave Mustaine'in unlu bagirmalari ve cilgin riffleri derken, o yaz okulunun son 4 haftasini Megadeth dinlerken buldum kendimi. Grupta buyuk degisiklikler oldu ben kendimi bildim bileli. Bunda Mustaine'in sorunlu kisiligi de rol oynamistir illaki. Ancak, yaptiklari muzik turunden uzaklasmamalari bence en buyuk artilari. Metal yapmaya devam ettiler. Sozlerinde ayni sorunlara parmak bastilar ve hayranlarindan uzaklasmadilar. Ne olursa olsun St.Anger adinda bir fiyaskolari yok. Gruba yeni katilan ve uzayli oldugundan supehelendigim Chris Broderick sayesinde eski gunlerine donus yasarlarsa sasirmam. Kendisini lutfen biraz izleyin youtubeda falan. Son donemde gordugum en basarili gitarist diyebilirim rahatlikla. Rust in Peace veya Countdown to Extinction tadinda olmasa da yeni albumlerinde ben baya olumlu seyler gormeyi umuyorum.

Albumun adi Endgame. 15 Eylul 2009 da piyasaya cikti. Myspace'den stream edip dinleyebilirsiniz. Gerci en son Myspace Turkiye'de kapatilmisti. Ancak, su an itibariyle cok olumlu reviewlar almislar. Ben de dinlemeye basliyorum bugun itibariyle.

Sisko Penaltici

http://www.sporx.com/sxtv/?frm_id=12641

Sporx.com anlik futbol haberlerini takip etmek icin iyi bir site hakikaten. Su haberi verirken kullandiklari "sisko bir taraftar" kismina baya guldugumu soylemem gerekiyor. Sisko abim mac sirasinda sahaya girip penaltiyi guzel bir sol plaseyle koseye yapistiriyor. Bu zimbalama sirasinda kaleci adeta odun gibi bakiniyor. Devamindaki gol sevinci de gorulmeye deger bence. Izleyin, eglenin derim.

12 Dev Adam

Totem olsun diye yazi yazmiyordum bizim cocuklar da baya iyi gidiyordu. Tek yaptigi sut atmak olan bir Slovenya'ya yenildik. O kadar kotu takim degiller ama sutlari iyi olmadiklari bir gun milli takimimiza kafa tutmalari da kolay olmazdi diye dusunuyorum.
Milli takimimiz ceyrek finalde Yunanistan takimiyla karsilasacak. Bence cok iyi bir eslesme olmadi ve favorinin onlar oldugunu soyleyebilirim. Orayi gecersek eger Ispanya-Fransa macinin galibiyle oynayacaz. Dunya sampiyonu ve son olimpiyat ikincisi Ispanya'yi yenmis bir takim olarak bu turnuvada sampiyon bile olabiliriz. Semih ve Ender gibi zayif haka olarak gordugumuz oyuncularin da kendisini astigi anlar oldu turnuvada. Burada cok ayrintili yazamiycam ama mac mac yazarsam daha anlasilir olur. Umarim geceriz de bu turu daha guzel yazilar yazarim. Hidayet sakatliginin da etkisiyle mala bagladi bu turnuvada. Omer Asik serbest atis performansi disinda benim tahmin ettigim gibi oynuyor. Kerem Gonlum olsa icerde daha rahat ederdik diye dusunuyorum. Bu maclar knockout sisteminde olacagindan iyi gununde olan takim kazanacaktir. Mac sona kadar yakin giderse de bu sefer sans faktoru ve deneyim devreye girecektir. Haydi 12 dev adam diyerek apaci bir son da yapmadan bitiremedim.

Takimimizin coachu ve benim yildizimin cok barismadigi Tanjevic'in su oyunculari kenarda unutma hastaliginin da aslinda unutma olmadigi ve boyle ben nasil emo olurum, gotik olurum amaciyla yaptigi kanitlanmistir 2009 Eylul ay itibariyle. Emolar ve gotikler alinmasin. Hepsini seviyoruz. Dalgasina oyle yazdim...

World Chess Championship 2010

Cocuklugumda gec basladigim ama sonra Turkiye Sampiyonasinda okulumu 2 sene ust uste temsil ettigim ilk goz agrilarimdandir satranc. Universitenin ikinci yilinda tekrardan sarmaya basladi. Bu sefer daha cok oyun analizi yapiyorum kendi capimda. Tabiki bu o kadar eski bir oyun ki...Benim analizimden bir sey cikmaz ama sevdigimden yapiyorum iste. Tarihteki onemli maclarin cogunu izledim son 2 senede saatler harcayip ve oyunu hatirlamaya basladim. Cocukken ogrendiginiz hizda ogrenemiyorsunuz ve keske o zaman pesini birakmasaydim diyorum simdi pismanliklar icersinde. Aileler cocuklarini ilerde devam ettiremeyecekleri ilginc sporlara veya sanat turlerine iteceklerine, biraz da satranci sevdirmeye calisabilirler. Tabi iyi bir noktaya gelmek istiyorsaniz saatlerinizi vermeli ve asosyalligin sinirlarinda yasamalisiniz.
Anand


Internetten ucretsiz oynanabilecek bir suru site var ve aslinda sosyallesmek adina oynanabilir arkadaslarinizla. Bir parti ortami olmasini beklemeyin, olmayacaktir. Gunun sonunda spor yaptim ulan diyip mutlu olmak adina satranc oynayip sonra insanlara entellektuel de gozukursunuz.


Topalov

2010 senesinde son dunya sampiyonu Hindistan'in gururu Viswanathan Anand ve Veselin Topalov karsilasacak. bulgar Topalov bu maca Amerikan Gata Kamsky'i yenerek katilmaya hak kazandi. Gunumuzdeki satranc bundan 40 sene oncesinden o kadar ust duzeyde ve karmasik ki adamlarin tek oynadigi piyon bile butun oyunun kaderini etkiliyor. Ezik laflar etmeyi sevmem ama bu oyun hayata benziyor oynadikca anliyorsunuz. Yoksa boyle bir oyuna insanlar saatleriniz veremezdi. Bir baglanti kuruyorsunuz ama bunu oynayanlar anlar. Piyonlar gibi kucuk detaylari da kucumsemeyin.

US Open 2009

Bir grandslam daha geride kaldi ve 2010'lu yillara giriyoruz yavas yavas. Surpriz sonlarla bitti hem bayanlar hem de erkekler finali. Benim dusuncem tenis kalitesi cok yuksek degildi. 5 setlik bir suru mac gormedik belki. Ya da ben Rolland Garros ve Wimbledon'i her gun Avustralya ve Amerika'ya tercih edecegimdendir.
Bayanlarda Kim Clijsters'in inanilmaz geri donusune tanik olduk. Jackass Kanye West'ten bahsettik. Bir baska jackass Serena Williams oldu. Cizgi hakemine cok guzel kufurler etti. Ozur dilemesi 2 gun aldi bir de. Hirsi severim ve hatta kaybetmeyi kabullenmemek de yerinde oldugu surece guzeldir ama yerinde oldugu surece. Cirkeflik yapip milyonlarin gozu onunde, senin halkinin onunde boyle bir terbiyesizlik yapman unutulamyacaktir. Kanye nasil gozumden dustuyse, sen de dustun Serena. Cok basarili bir tenisci olan Clijsters ise sakatligini uzerinden atmis ve tenise basarili bir donus yapmis. Williams kardeslerinin dominantligini ortadan kaldiracak her sey bana uyar acikcasi.
Erkeklerde ise Nadal'in geri donusune heyecanlanmistim(saglikli oldugu soylenmisti). Wimbledon'da samba yapan bir Roddick vardi ve su an fiziksel olarak kariyerinin zirvesinde denmisti. Yersiz beklentilere sahip oldugunu gordum ve eski Amerika Acik sampiyonu Roddick beni hayal kirikligina ugratti erken vedasiyla. Djokovic ise Federer'i zorlamasina ragmen son darbeyi vuramadi ve set alamadan yari finalde elendi. 20 yasindaki Del Potro ise Federer en son Amerika Acik'ta yenildiginde 14 yasindaydi. Cocugun bir suru silahi var. Boyu ve forehandini begendim ama 1-2 seneye oyununu daha iyi analiz ederiz. Bir seferlik basari mi yoksa bu cocukta devami var mi gorucez. Federer ise bence cok hirsli degildi. Ana rekorlari kirdigindan ve hala en komple oyunuyla turnuvulari domine edebileceginin bilincinde olaraktan maglubiyeti olgun karsiladi. Federer en azindan 2 sene daha en ust seviyede oynayacaktir ve katildigi her turnuvanin favorisi olmaya devam edecektir. Adamim Nadal' i tekrar zirvede gormeyi umuyorum ben. Vamos!

Kanye a.k.a Jackass West

President Obama dun bir muhabirle konusurken Kanye West hakkinda "Jackass" demis. Twitter'a bu soz muhabbir tarafindan koyulunca olay cikmis cunku baskandan habersiz yapilmis. Ancak soyle bir durum var ki bence iyi ki demis. Kanye West baskanin secimleri sirasinda Obama campaigni yapmisti gecen sene bu tarihlerde.

Bilmeyeniniz kaldiysa Kanye West adli muzisyen arkadasimiz(Fishsticks diye cagirmak lazim artik kendisini bknz:South Park) Taylor Swift MTV muzik odullerinde odulunu almisken sahneye firlayip sacmalamisti. Bu odul Beyonce'nin hakki ve onun videosu gelmis gecmis en iyi videolardan biri diye cinnet gecirmisti. Oraya nasil hemen cikti elinde mikrofon falan anlamadim. Reklam icinse artik Allah kahretsin diyorum. Inanarak soylediyse ulan yazik o kiza ve hayranlarina, hatta utandirdigin Beyonce ve en cok da kendine. Simdi de Ajdar Anik gibi her programa cikip ozur diliyorsun. Bana gore eller havaya tarzi igrenc bir album yaptin.(808's & Heartbreak) Onceki albumlerin hatrina muzigini hala seviyorum ama egon sinirlari asti ve kredin de tukendi Kanye. Gordugum en itici seylerden biri.

Burada Jay Leno'da nasil mala bagladigini gormek isterseniz youtube da"Kanye West Jay Leno" diye aratin. Gecen sene vefat eden annesinin bu konuda nasil hissedecegini sordugunda ise olay degisiyor...

Kriz

Turkiye'de alisik oldugumuz bir kelime kriz. Anayasada bir kriz, askerle kriz, ekonomide kriz. Benim cocuklugumdan hayal gibi bir an olarak hatirladigim kriz vardir. 1993 krizi olarak da bilinir. 2001 krizini zaten 80 sonrasi dogan herkes biliyor bir tasin altinda yasamadilarsa eger. Bir de bu sene basimiza gelen kriz var. 1. senemizi doldurmus bulunuyoruz. Acisiyla-tatlisiyla geride biraktik. Tatlisi olmaz bu isin gerci ama Lehman Brothers'in batisindan 1 sene gecmis. Zaman ilginc kavram tabi. Daha dun olmus gibi hatirliyoruz. Bu kriz insanlara bir suru sey ogretti. Burada nasil oldugunu anlatacak halim yok. Zaten herkes fikir sahibi olmustur bu konuda az da olsa. Tek bildigim insanlarin kendi kendine olusturdugu bir sorun yine hem de en egitimli insanlarin. Hani desek ki petrol kalmadi ve hayatimiz kitlendi anlarim. Ya da yemek ve su bitti denilse onu da anlarim ama kredi bazli ortada olmayan bir parayla yapilan cesur ve hirs dolu bu hareketler bizi bugune surukledi. Dunyamizdaki insanlarin ne kadar birbirine bagimli oldugu ve bulundugumuz cagda kilometrelerce otede olan hasarlarin hepimizi etkileyebilecegini gorduk. Bunlardan bir ders cikarmazsak bu resimdeki abileri boyle stresli halde gormeye devam ederiz.

Derek Jeter #2

Derek Jeter, New York Yankees tarihinde en fazla hit sahibi oyuncu oldu. Beyzbol gorebileceginiz belki en seri ve eglenceli spor degil ama icine girerseniz aslinda o kadar da kotu olmadigini farkedersiniz. Ozellikle iyi oyuncular, iyi atmosfer ve iki iyi takimin mucadelesinde oyun kalitesi ust seviyelere tirmaniyor. Bu seviyeye ulasilmasini saglayan oyunculardan biri Derek Jeter. Bu rekor belki de tum dunyadaki en onemli franchiselerdan birinin rekoru oldugu unutlmamali. Jeter'da artik efsaneler arasindaki yerini aldi. Tarafli veya tarafsiz herkesin sevgisini ve saygisini kazanmis bir oyuncudan bahsediyoruz. Rekoru egale ettiginde bir onceki Tampa Bay macinda rakip takim oyuncularinin ve seyircilerin alkislari arasinda herkesi oyle bir selamladiki... Ne kadar klas bir oyuncu oldugunu orada anladim. Rakibi rahatsiz etmemek icin maca devam etmek istedi ama insanlar dakikalarca alkisladi. Rekoru kirdigi an ise ayri bir guzellikti. Dun bir Boston Red Sox taraftari arkadasimin dedigi sozle bitiriyim.

"How can you not like Derek Jeter?" Cocuk daha da bir sey diyemedi ama ben anladim ne demek istedigini o arkadasin.

IPOD Nano

Sanirim 5. jenerasyon oluyor. Evet hafiften boku cikti farkindayim ama Apple her gecen gun daha guzel Ipod lar cikariyor. Teknoloji tabi bu yavas yavas cikaracaklar. Sirf bende bile ne fikirlerler var ya. Steve Jobs'in beni pek takacagini dusunmesem de ortaya atiyim dedim bunu. Yeni Nano 179 dolara Apple Storelar'da bulunuyor. Benimki de yolda. Kicimi kaldiramadigimdan internetten siparisimi verdim. Arkasina da ezik gibi GorkygDoubled yazdirdim. Icimden geldi bunu yapmak. Su gune kadarki 4. Ipodum oluyor sanirim. Bunun da sonu gelecek. Kaybolacak, cope gidecek veya birine vericem er ya da gec. Arkasindaki bu talihsiz yazidan da kurtulmus olurum boylece.

Asil olaya gelelim. Yeni Nano'nun guzel ozellikleri var 16 gb lik versiyonun 179 dolar olmasi ve bu minnacik alete sigmasi disinda tabiki de. Ilk olarak kamerasi var. Muzik dinlerken ve de kosarken gordugunuz guzel bir manzaranin resmini cekebilirsiniz. Bir agacin, kedinin hatta kanalizasyon kapaginin resmini cekip arkadasiniza yollayabilirsiniz. Ipodunuzdaki sarkilarla ugrasamiyor veya sabah Gevezeyi dinlemek istiyorsaniz radyonuzu acabilirsiniz. Butun bunlari yaparken bir de pedometre sayesinde attiginiz adimi olcup ne kadar sportif bir insan oldugunuzla ovunebilirsiniz. Aluminyum yapisi sayesinde parlak yeni Ipod'unuz ile diger insanlara hava atabilirsiniz. Sonuc olarak cok basarili olmus. Diger cikan urunler Shuffle, Classic ve Touch ise yine cok basarili ve fiyatlar da bence uygun. Cunku olumlu ve istenilen ozelliklerin hemen hemen hepsi eklenmis bulunuyor su an itibariyle. Yazin da yeni bir IPhone istiyoruz ama 3gs gibi modifiyeli degil. Yeni bir Iphone...

Penn State Nittany Lions 2009/2010

Okulumun takimi Nittany Lions ile ilgili bir preview yazisi yazicam simdi de. Su an itibariyle 7. sirada bulunuyoruz ulkede. Takimdan ote artik sehrimizde ve hatta abartisiz kacmaz ise tum dunyada bir fenomen olan coachumuz Joe Paterno onderliginde basarili gunlerimizi devam ettirmek istiyoruz. Takimimizin en buyuk kayibi wide receiver mevkisinde oldu. Hem punt hem kick returnerimiz olan Derrick Williams ayni zamanda cok iyi bir wide receiverdi. Jordan Norwood ve Deon Butler'i ise belirtmeden gecmek yersiz olur. Cunku bu diger 2 oyuncu da ayni Williams gibi Penn State tarihinin en cok reception yapan 4 oyuncusundan 3'u arasinda bulunuyor. Hucum anlaminda kitlendigimiz anlar olacaktir. Bu olayin kotu yani. Bir de iyi yani var. College footballda quarterbacklerin onemi belki profosyonel futboldan bile daha onemli. Clark gibi guvenebilecegimiz artik okulda 5. ve son senesine giren bir futbolcumuz var. Daha da iyi gelen bir Evan Royster var bu sezon. En onemlisi ise yildiz linebackerimiz Sean Lee gecen sezonunun tamamini kacirmasina yol acan sakatligindan(ACL torn) tamamen kurtuldu ve geri dondu. Big 10 konferansindaki en buyuk rakibimiz olan Ohio State ise ilk hafta zorlanmisti. Bu hafta USC tarafindan fena bir taciz/tecavuze ugrayacaklarini dusunuyorum. Penn State'in su noktada yapmasi gereken Iowa ve Ohio State maclarini kazanmak zaten o noktada Big 10 sampiyonlugunu ikinci kez ust uste kazanacagimiza ve Rose Bowl'dan ise bu sefer mutlu donecegemize inaniyorum...

NFL 2010

Amerikan Futbol Ligi su an itibariyle baslamis bulunuyor. Ilk macta son sampiyon Steelers uzatmada ligin guclu takimlarindan Titans'i yendi. Benim gozumde en komple takimlardan biriler. Yine de Patriots bu seneye favori olarak girmekte diyebilirim. Bunu sadece ben degil bahislerde soyluyor. Amerikan Futbolu sezon icinde sadece 16 mac barindiriyor. Playofflarda tek macli eleme sistemi oldugundan bol surprizlerde oluyor. Hala tam olarak isindigim bir takim yok bu oyunda ama izleyen herkesin bir sekilde sevdigine dahil oldum. Ilerde daha fazla yazmayi dusundugum bir konu. Patriots disinda tabi Vikings, Giants, Colts, Cardinals ve Chargers gibi baska guclu takimlar da var. Bir zamanlar bir NBA reklamindaki boyaci abinin dedigi gibi

"Anybody could win it this year".
"A ha"

We have always believed!

It is not only about winning
It is the colors that we love
We are never gonna give up
Purple and gold, you know it
Never gonna leave you behind
The bond is getting stronger
It is like the very first day
We have always believed